Uzaktan İletişim Araçları Yoluyla Piyasaya Arz Edilen Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliği Hakkında Değerlendirmeler

11/1/202416 min read

I. GİRİŞ

Günümüzde dijitalleşmenin etkisiyle birlikte, tüketicilere ulaşmak için kullanılan satış ve pazarlama yöntemleri hızlı bir dönüşüm geçirmiştir. Uzaktan iletişim araçları yoluyla satış, reklam ve tanıtım faaliyetlerinin yaygınlaşması, bu alanlarda denetim ve güvenlik gerekliliğini daha da önemli hale getirmiştir. Bu sebeple 30 Ekim 2024 tarihli ve 32707 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan "Uzaktan İletişim Araçları Yoluyla Piyasaya Arz Edilen Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliği" (Yönetmelik) ile çevrim içi satış kanallarında tüketici güvenliğini ve ürün uygunluğunu sağlamayı hedefleyen kapsamlı bir düzenleme getirilmiştir. Yönetmelikte, süreçteki tarafların sorumluluk ve yükümlülükleri detaylı olarak ele alınmış; piyasaya sunulan ürünlerin daha sıkı bir denetime tabi tutulması amaçlanmıştır. Aşağıda yönetmelikle ilgili değerlendirmelerimiz sunulmaktadır.

II. DEĞERLENDİRMELER

A. Amaç ve Kapsam

Yönetmeliğin 1. maddesi, yönetmeliğin amacını açıklamaktadır. Bu doğrultuda, çevrim içi iletişim araçları aracılığıyla piyasaya sunulan veya piyasada bulundurulan ürünlerin güvenlik ve uygunluk denetimi; bu ürünleri piyasaya arz eden, satışını yapan iktisadi işletmecilerin ve aracı hizmet sağlayıcıların yükümlülükleri ile yetkili kurumların görev, yetki ve sorumluluklarını kapsamaktadır. Bu madde, yönetmeliğin genel çerçevesini çizerek çevrim içi satışlarda tüketici güvenliğini sağlamayı hedefleyen temel amacı vurgulamaktadır.

Yönetmeliğin 2. maddesi, düzenlemenin kapsamını tanımlamaktadır. Buna göre düzenleme, uzaktan iletişim araçları yoluyla gerçekleştirilen satış, reklam ve tanıtım faaliyetlerini, özel mevzuat hükümleri bulunan durumlar dışında, bu araçlar vasıtasıyla piyasaya arz edilen veya piyasada bulundurulan tüm ürünleri kapsamaktadır.

Yönetmeliğin 2. maddesi, çevrim içi ortamda sunulan ürünlerin geniş kapsamlı bir denetim altına alınmasını sağlayarak tüketicilerin güvenli alışveriş yapabilmelerine olanak tanımayı amaçlamaktadır. Fiziksel mağazalardan farklı olarak çevrim içi satış kanallarını, reklam ve tanıtım faaliyetlerini içerecek şekilde geniş bir çerçevede ele alan bu madde, dijital ticaret ortamında güvenlik standartlarının güçlendirilmesine yönelik önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. Ancak, özel mevzuat hükümleri kapsam dışı bırakıldığından, bazı ürün gruplarının düzenlemeye tabi olmayacağı sonucu çıkmaktadır. Bu durum, özel mevzuata sahip ürünler için ek denetim ihtiyacını doğurabilir. Genel olarak, bu maddeyle, çevrim içi satış platformlarında geniş bir ürün yelpazesinin denetim altına alınması hedeflenerek, güvenli olmayan ürünlerin dolaşıma girmesinin engellenmesi amaçlanmaktadır.

B. Uzaktan İletişim Araçları Yoluyla Piyasaya Arz Veya Piyasada Bulundurma

Yönetmeliğin 4. maddesine göre iktisadi işletmeci; imalatçı, yetkili temsilci, ithalatçı, dağıtıcı veya ilgili teknik düzenleme kapsamında ürünlerin imalatına, piyasada bulundurulmasına veya hizmete sunulmasına ilişkin sorumluluğu olan diğer gerçek veya tüzel kişileri ifade etmektedir.

Yönetmeliğin 5. maddesi uzaktan iletişim araçları yoluyla nihai kullanıcıya ulaşan ürünlerin kalite ve güvenlik standartlarını koruma altına almak amacıyla çeşitli gereklilikler getirmektedir.

Söz konusu düzenleme ile çevrim içi satış kanalları aracılığıyla sunulan ürünlerin piyasa uygunluğunu sağlamak için öncelikle teknik uyum şartı getirmiştir. Bu düzenlemeye göre, çevrim içi ortamda satılan her ürünün, ilgili teknik düzenlemelere veya Genel Ürün Güvenliği Yönetmeliği' ne uygun olması zorunludur. Böylece, piyasada yer alan ürünlerin güvenlik standartlarını karşılayarak tüketici sağlığına zarar verme riskinin minimize edilmesi hedeflenmiştir. Bu çerçeve, çevrim içi ticaretin sunduğu geniş ürün yelpazesi ve hızlandırılmış tedarik süreci içinde, güvenlik açıklarının oluşmasını engellemeye yönelik önemli bir adımdır. Dijital pazarda satılan her ürünün belirlenmiş teknik standartlara uygun olması gerektiğini vurgulayan bu gereklilik, çevrim içi satış platformlarının denetim yükünü arttırmakla birlikte, tüketici güvenliğine katkı sağlamaktadır.

Bir diğer önemli husus ise nihai kullanıcıyı hedefleme kriterlerinin belirlenmesidir. 5. maddede tanımlanan kriterlere göre, Türkçe dil seçeneği sunan, fiyatlandırmayı Türk Lirası ile gerçekleştiren, Türkiye’ye sevkiyat imkanı tanıyan veya Türkiye’deki adreslere teslimat yapan çevrim içi satış sitelerinin Türkiye’deki nihai kullanıcıları hedeflediği kabul edilmektedir. Bu çerçeveyle, çevrim içi ortamda Türkiye'deki tüketicilere yönelik satış yapan tüm işletmelerin, bu ürünleri piyasa gözetimi kapsamına almak zorunda oldukları belirginleştirilmiştir. Böylece, yerel kullanıcıların korunması amacıyla Türkiye’ye yönelik satışların daha etkili bir denetim mekanizması içinde gerçekleştirilmesi sağlanmaktadır.

Son olarak, madde, iktisadi işletmeci bulundurma zorunluluğu getirmektedir. Türkiye’deki nihai kullanıcıya satış yapmayı hedefleyen işletmelerin, Türkiye’de yerleşik bir iktisadi işletmeciye sahip olması zorunlu tutulmuştur. Bu işletmeciler, imalatçı, ithalatçı veya yetkili temsilci sıfatıyla, Türkiye piyasasında satılan ürünlerin uygunluk ve güvenlik standartlarını sağlama görevini üstlenir. Türkiye'de yerleşik bir işletmecinin bulunması, ürün güvenliği konusunda yerel bir muhatabın bulunmasını sağlayarak, yasal sorumlulukların daha belirgin olmasına katkıda bulunmaktadır. Bu yaklaşım, çevrim içi satış ortamında yabancı firmaların sorumluluktan kaçınmalarını önleyerek, tüketici haklarının korunmasını güçlendirmektedir. Özellikle ithalatçı ve yetkili temsilci gibi ara aktörlerin sorumluluklarının da tanımlanması, piyasaya sunulan ürünlerin daha sıkı bir denetim mekanizması altında incelenmesini sağlamaktadır.

C. Satış İlanlarında Ürünlere İlişkin Bilgi Sunma

Yönetmeliğin 6. maddesi uzaktan iletişim araçları aracılığıyla satışa sunulan ürünlerin şeffaf ve güvenli bir şekilde tanıtılmasını sağlamak amacıyla iktisadi işletmecilerin yerine getirmesi gereken bilgi ve erişim zorunluluklarını düzenlemektedir.

Düzenlemenin en dikkat çekici yönlerinden biri, ürün hakkında detaylı bilgilendirme zorunluluğunun iktisadi işletmeciye getirilmesidir. Satış ilanında, ürünün üreticisi veya ithalatçısına ait iletişim bilgileri, ürünün fiziksel ve teknik özellikleri, uygunluk işaretleri ve Türkçe uyarı ve güvenlik bilgileri gibi unsurların net bir biçimde sunulması gerektiği belirtilmiştir. Bu kapsamda, Türkiye’de yerleşik bir üretici bulunmuyorsa ithalatçıya ait bilgilerin verilmesi; ithalatçının da Türkiye’de bulunmaması durumunda ise, Bakanlıkça yetkilendirilen yerel bir iktisadi işletmeciye ait bilgilerin sunulması gerekmektedir. Böylece, tüketiciye her durumda ürünün güvenliğinden sorumlu bir muhataba ulaşma imkanı tanınarak, çevrim içi satış kanallarındaki güvenlik standartlarının korunması amaçlanmaktadır.

Söz konusu düzenleme, tüketici bilgilendirmesi konusunda şeffaflığı ön planda tutmaktadır. İlanlarda ürün fotoğrafları, tip bilgisi ve tanımlayıcı detaylar gibi görsel unsurların yanı sıra, teknik düzenlemeler gereği ürün üzerinde veya ambalajında bulunması gereken işaret ve uyarıların da açıkça sunulması gerekmektedir. Bu şeffaflık ilkesi, tüketicilerin bilinçli karar verebilmelerine olanak tanıyarak, piyasada dolaşan ürünlerin güvenlik ve kalite açısından değerlendirilebilirliğini artırmaktadır. Tüketicilerin bilinçli seçim yapmalarını sağlayan bu bilgi zorunluluğu, yalnızca güvenlik ve uygunluk açısından değil, aynı zamanda tüketici haklarının korunması açısından da önem taşımaktadır.

Son olarak, satış yöntemine göre bilgilendirme yükümlülüğünün farklı kanallar üzerinden sağlanması zorunlu kılınmıştır. Sesli iletişim kanalları ile yapılan satışlarda sözlü olarak, yazılı iletişim yollarıyla gerçekleştirilen satışlarda ise yazılı bilgilendirme zorunluluğu getirilmiştir. Bu sayede, çevrim içi veya doğrudan iletişim yöntemleriyle gerçekleştirilen satışlarda tüketicinin bilgilendirilmesi sağlanarak, bilgilendirme eksikliğinden kaynaklanabilecek riskler azaltılmaktadır. Ayrıca, bu bilgilendirme yükümlülüğü, dijital pazarda güvenilirlik standartlarını artırarak, tüketiciyi korumaya yönelik kapsamlı bir çerçeve sunmaktadır.

D. Yetkili Temsilcinin Yükümlülükleri

Yönetmeliğin 8. maddesi, çevrim içi satış kanallarında ürün güvenliğini sağlamak ve tüketici bilgilendirmesini garanti altına almak amacıyla, yetkili temsilcinin yerine getirmesi gereken sorumlulukları düzenlemiştir. Bu madde, Türkiye’de yerleşik imalatçı veya ithalatçının bulunmaması durumunda yetkili temsilcinin devreye girdiği bir sorumluluk sistematiği sunmaktadır. Türkiye'de yerleşik bir muhatap bulundurulması gerektiği durumda yetkili temsilci, ürünün veya ambalajının üzerinde bulunması gereken zorunlu bilgileri sağlamaktan sorumlu tutulur. Bu kapsamda, yetkili temsilcinin ismi, ticari unvanı veya markası ve açık adres gibi iletişim bilgileri, tüketicinin ürünü değerlendirme ve doğru bir şekilde bilgiye erişme hakkını desteklemeye yönelik olarak sunulmalıdır. Ek olarak, madde nihai kullanıcıyı yanıltmayacak, silinmeyecek ve kolayca okunabilecek bir bilgilendirme gerekliliğini vurgulamaktadır. Ürün üzerindeki bilgilendirme, tüketicinin ürünü satın alma kararında şeffaf ve doğru bilgilere ulaşabilmesi için oldukça önemlidir.

E. İfa Hizmet Sağlayıcının Yükümlülükleri

İfa hizmet sağlayıcı, ticari faaliyetleri sırasında ürünün sahipliğini almaksızın, posta hizmetleri, koli veya parsel sevkiyat hizmetleri, diğer posta hizmetleri veya navlun taşıma hizmetleri hariç olmak üzere depolama, paketleme, adresleme ve nakliye hizmetlerinden en az ikisini sunan gerçek veya tüzel kişiyi ifade etmektedir.

Yönetmeliğin 9. maddesi, ifa hizmet sağlayıcının çevrim içi ticaret süreçlerinde üstlenmesi gereken sorumlulukları belirlemekte ve bu yükümlülükleri ürün güvenliği ve uygunluğu çerçevesinde düzenlemektedir. Bu madde, ifa hizmet sağlayıcının, faaliyetlerinin ürün güvenliğini doğrudan etkilemediği ve üretici, ithalatçı veya yetkili temsilci olarak tanımlanmadığı durumlarda dağıtıcı olarak kabul edileceğini ve buna göre dağıtıcıların yükümlülüklerinden sorumlu tutulacağını ifade eder. Böylece, hizmet sağlayıcının görev kapsamı, ürün güvenliğini tehlikeye atmayacak ölçüde ve dolaylı bir sorumluluk sistemi içinde ele alınmaktadır.

İfa hizmet sağlayıcının ürün üzerinde değişiklik yapması veya markasını eklemesi durumunda yükümlülüklerinin değiştiği görülmektedir. Eğer hizmet sağlayıcı, ürünün teknik gerekliliklerine uygunluğunu etkileyecek herhangi bir değişiklik yaparsa veya ürünün üzerine kendi marka ve ismini iliştirirse, maddeye göre artık imalatçı olarak kabul edilmekte ve imalatçının sorumluluklarını üstlenmektedir. Bu, ifa hizmet sağlayıcının ürüne doğrudan müdahalede bulunmadığı sürece sorumluluklarının daha sınırlı kaldığını; ancak, ürüne yönelik herhangi bir fiziksel değişiklik veya markalama yapılması durumunda ise ürünün güvenliğinden doğrudan sorumlu hale geldiğini göstermektedir. Bu hüküm, hizmet sağlayıcının tüketiciye ulaşan ürünün güvenliğinden tamamen emin olmasını zorunlu kılmakta ve piyasa güvenliği sağlamak adına önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.

Ayrıca, madde, ifa hizmet sağlayıcının Türkiye’de yerleşik bir imalatçı, ithalatçı veya yetkili temsilci olmadığı durumlarda üstleneceği ek yükümlülükleri detaylandırmaktadır. Bu kapsamda, ifa hizmet sağlayıcı, ürünün üzerine veya ambalajına ismini, ticari unvanını, markasını ve açık adresini içerecek şekilde iletişim bilgilerini eklemekle yükümlüdür. Bu bilgiler, tüketicinin muhatap bulabilmesi ve gerektiğinde şikayet veya sorgulamalarını yapabilmesi açısından önem taşır. Ayrıca, hizmet sağlayıcı, ürünün uygunluk veya performans beyanını hazırlamak, teknik dosyayı muhafaza etmek ve gerektiğinde yetkili kuruluşa sunmak zorundadır. Bu yükümlülük, ifa hizmet sağlayıcının yalnızca satış sürecinde değil, ürünün tüm yaşam döngüsü boyunca sorumluluk taşıdığını vurgulamaktadır.

Madde ayrıca, ürünün risk taşıdığı durumlarda yetkili kuruluş ile işbirliği yapılmasını zorunlu kılmaktadır. İfa hizmet sağlayıcı, ürünün potansiyel bir risk oluşturduğunu öğrendiğinde, durumu yetkili kuruluşa bildirmek ve gerekli düzeltici önlemleri almakla yükümlüdür. Eğer uygunsuzluk giderilemiyorsa, ürünün piyasadan çekilmesi veya riskin ortadan kaldırılması için yetkili kuruluşla işbirliği yapması gerekir. Bu sorumluluk, ifa hizmet sağlayıcının yalnızca ticari bir kanal olarak değil, ürün güvenliğini sağlayan bir unsur olarak rol aldığını göstermektedir.

F. Aracı Hizmet Sağlayıcılara Yönelik Düzenlemeler

Aracı hizmet sağlayıcı, başkalarına ait iktisadi ve ticari faaliyetlerin yapılmasına elektronik ticaret ortamını sağlayan gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder. Yönetmeliğin 10. maddesi aracı hizmet sağlayıcıların çevrim içi ticaret ortamında tüketici güvenliği ve ürün uygunluğunu sağlama konusundaki sorumluluklarını kapsamlı bir şekilde belirlemektedir. Dijital pazarlarda aracı hizmet sağlayıcılar, yalnızca satış platformu sunmakla kalmayıp, aynı zamanda tüketicinin güvenli ürünlere erişimini sağlamada aktif bir rol üstlenir.

Öncelikli olarak, madde çevrim içi arayüz tasarımı üzerinde aracı hizmet sağlayıcıya yükümlülükler getirmektedir. Aracı hizmet sağlayıcı, her bir ürün için 6. maddede belirtilen bilgilere erişim imkânı sağlamakla ve nihai kullanıcıların bu bilgilere kolayca ulaşabilmesini temin etmekle yükümlüdür. Böylelikle aracı hizmet sağlayıcı, platformunda satılan her ürünün güvenli ve uygun şekilde tanıtıldığını garanti eden bir altyapı sunmakla sorumludur.

Madde, ayrıca yetkili kuruluşlardan gelen taleplerin yerine getirilmesi konusunda hızlı bir aksiyon almayı zorunlu kılar. Aracı hizmet sağlayıcı, yetkili kuruluşlardan gelen içerik çıkarma veya diğer talepleri 24 saat içinde yerine getirip sonuç hakkında talep sahibini bilgilendirmekle yükümlüdür. Bu hızlı müdahale zorunluluğu, güvenli olmayan veya uygunsuz ürünlerin dijital pazarda kalıcı olmasının önüne geçer ve tüketici güvenliği adına etkili bir denetim mekanizması sağlar.

Bir diğer önemli yükümlülük, aracı hizmet sağlayıcının uygunsuzluk durumunda gerekli aksiyonu alması ve yetkili kuruluşla işbirliği yapmasıdır. Piyasada bulunan bir ürünün uygunsuzluğundan haberdar olduğunda, ürünün elektronik ticaret ortamındaki içeriğini kaldırmak veya erişimi engellemek zorundadır. Aynı zamanda, risk taşıyan ürünlerin çevrim içi arayüzlerde tekrar satışa sunulmasını engellemek için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. Bu düzenleme, tüketici sağlığını tehlikeye atabilecek ürünlerin dijital ortamda yer almasını önleyerek aracı hizmet sağlayıcının proaktif bir sorumluluk taşımasını sağlamaktadır.

Aracı hizmet sağlayıcı ayrıca ürün güvenliği temas noktası oluşturmakla yükümlüdür. Tüketicinin kendisiyle doğrudan ve hızlı bir şekilde temas kurabilmesi için ürün güvenliği temas noktası belirleyip, bu noktaya erişimi kolaylaştırmak zorundadır. Bu, özellikle tüketici şikayetlerinin veya ürün güvenliği ile ilgili taleplerin hızlı ve etkin bir şekilde çözüme ulaşması adına önem taşır. Ayrıca, ürün güvenliği temas noktasının iletişim bilgilerini yetkili kuruluşlara ve Genel Müdürlüğe ileterek, ürün güvenliğine yönelik iş birliğini güçlendirmektedir.

Buna ek olarak, madde, tedarik zincirindeki bilgi akışını sağlama ve veri tutma yükümlülüğü getirmektedir. Aracı hizmet sağlayıcı, tedarik zincirinde yer alan bir önceki ve varsa bir sonraki iktisadi işletmeciye ait bilgileri düzenli olarak kaydederek en az on yıl boyunca muhafaza eder. Bu, ürün takibini kolaylaştırarak gerektiğinde uygunsuz veya güvenlik riski taşıyan ürünlerin kaynağının tespit edilmesini sağlar ve böylece piyasa güvenliği güçlenir.

Son olarak, madde, aracı hizmet sağlayıcının aynı zamanda iktisadi işletmeci olarak da sorumluluk taşıyabileceği durumları tanımlamaktadır. Aracı hizmet sağlayıcı, platform sağlama görevinin yanı sıra imalatçı, ithalatçı, yetkili temsilci, dağıtıcı veya ifa hizmet sağlayıcı rolünü de üstlenirse, iktisadi işletmeci olarak değerlendirilir ve ürünün güvenliği ile ilgili tüm sorumlulukları taşır. Bu, aracı hizmet sağlayıcının yalnızca bir satış platformu olarak değil, aynı zamanda ürün güvenliğinden doğrudan sorumlu bir paydaş olarak rol almasını sağlamaktadır.

I. İşbirliği Yükümlülüğü

Yönetmeliğin 11. maddesi, çevrim içi ortamda ürün güvenliğinin sağlanmasına yönelik işbirliği yükümlülüklerini düzenleyerek bilgi toplumu hizmet sağlayıcıları, aracı hizmet sağlayıcılar ve posta hizmet sağlayıcılar gibi farklı hizmet sağlayıcıların yetkili kuruluşlarla uyum içinde çalışmasını hedeflemektedir. Bu madde, dijital ortamda piyasaya sunulan ürünlerin güvenliğinden emin olunması ve risklerin ortadan kaldırılması amacıyla ilgili hizmet sağlayıcıların etkin bir denetim ve müdahale sürecine katkıda bulunmalarını zorunlu hale getirmektedir.

Madde, bilgi toplumu hizmet sağlayıcıları ile başlayarak, elektronik ortamda piyasaya sunulan ürünlerin taşıdığı riskleri önlemek veya bu riskleri azaltmak amacıyla yetkili kuruluşlarla işbirliği yapılmasını düzenlemektedir. Bu, dijital bilgi hizmet sağlayıcılarının sadece ticari bir ortam sunmakla kalmayıp, aynı zamanda piyasa güvenliğine katkı sağlama ve ürün güvenliğinin ihlal edilmesi durumunda yetkili kuruluşlarla birlikte hareket etme sorumluluğunu üstlenmesini gerektirir.

Aracı hizmet sağlayıcılar için getirilen yükümlülük de benzer nitelikte olup, piyasaya arz edilen ürünlerin taşıdığı risklerin azaltılması veya ortadan kaldırılması amacıyla yetkili kuruluşlarla işbirliğini kapsar. çevrim içi ticaret platformlarının, ürün güvenliğini tehlikeye atan durumlarla karşılaştıklarında yetkili kurumların denetim ve müdahale süreçlerine destek sağlamaları beklenir. Bu düzenleme, aracı hizmet sağlayıcıların yalnızca bir satış platformu olmasının ötesinde, piyasa güvenliğinin sağlanmasında aktif bir rol almasını hedeflemektedir.

Son olarak, madde, posta hizmet sağlayıcılarının işbirliği yükümlülüğünü detaylandırmaktadır. Bu yükümlülük, posta hizmet sağlayıcılarının taşıdıkları paketlerin içeriklerinin ürün güvenliği açısından denetiminde yetkili kuruluşlara bildirmesini gerektirir. Bu iş birliği, tüketicilere gönderilen ürünlerin güvenliğini sağlamak için denetim sürecinin posta hizmetlerine kadar genişletilmesini ve nihai kullanıcıya güvenli bir ürün ulaştırılmasını amaçlamaktadır.

İ. Yetkili Kuruluşların Görev, Yetki ve Sorumlulukları

Yönetmeliğin 12. maddesi yetkili kuruluşların çevrim içi ticaret ortamında ürün güvenliğini sağlamak amacıyla geniş yetki ve sorumluluklarını belirlemiştir. Uzaktan iletişim araçlarıyla piyasaya sunulan ürünlerin güvenlik standartlarına uygunluğunun denetlenmesi, bu ürünlerin tüketici sağlığına zarar verme riskini en aza indirmeyi amaçlar. Bu bağlamda, yetkili kuruluşlar, ürün güvenliği konusunda farklı kanallar üzerinden aktif bir rol alarak, ürünlerin ilgili mevzuata uygunluğunu sağlama görevini üstlenir.

Madde, yetkili kuruluşlara çevrim içi denetim yetkisi vermektedir. Yetkili kuruluşlar, internet, radyo, televizyon gibi uzaktan iletişim araçları üzerinden kimlik açıklamadan ürün satın alarak denetim yapabilir ve numune alabilir. Bu yöntem, çevrim içi satışlarda güvenlik ihlali veya uygunsuzluk tespit edildiğinde yetkili kuruluşun doğrudan müdahale etmesine olanak tanır. Denetim sonucunda uygunsuzluk tespit edilirse, iktisadi işletmeciden orantılı ve uygun düzeltici önlemlerin alınması istenir. Bu adım, çevrim içi satışlarda ürünlerin tüketici güvenliğini tehdit etmesini önleyerek, ilgili yasal düzenlemelere uyum sağlamaktadır.

Yetkili kuruluş, uygun olmayan bir ürünün tanıtım ve satışının çevrim içi ortamda yapılması halinde aracı hizmet sağlayıcıya içerik çıkarma talebinde bulunma yetkisine sahiptir. İçeriğin 24 saat içinde kaldırılmaması veya kaldırılan içeriğin tekrar yayınlanması durumunda yetkili kuruluş, içeriğe erişimin engellenmesi kararı verebilir. Bu, yetkili kuruluşların tüketiciye zarar verebilecek ürünlerin dijital pazarda uzun süre kalmasını önlemek için etkili bir müdahale mekanizması oluşturduğunu gösterir. Ayrıca, ürün tanıtımının televizyon veya radyo üzerinden yapılması durumunda, satış ve tanıtımın durdurulması için medya hizmet sağlayıcı kuruluşlarla iş birliği yapılır. Bu kapsamda, güvenlik ihlali içeren ürünlerin hızlı bir şekilde piyasadan kaldırılması sağlanır.

Yetkili kuruluşlar ayrıca, uluslararası platformlar ve veri tabanlarındaki bilgileri kullanarak, Türkiye piyasasında satışta olan uygunsuz ürünleri araştırma yükümlülüğüne sahiptir. Bu, diğer ülkelerde güvenlik sorunu tespit edilmiş ürünlerin Türkiye pazarında yer almasını engelleme adına kritik bir adımdır ve sınır ötesi ticaretin getirdiği risklere karşı koruma sağlar.

Madde ayrıca, uyarı ve yaptırım mekanizmalarını içermektedir. 6. maddeye aykırı davranan iktisadi işletmecilere uyarı yapma yetkisi bulunan yetkili kuruluş, bu uyarının iki gün içinde dikkate alınmaması halinde, ilgili kanuna göre işlem yapabilir. Ayrıca, ciddi risk oluşturan durumlarda yetkili kuruluş, ürünün çevrim içi ortamda satışını geçici olarak durdurma kararı alabilir. Bu tür geçici durdurma kararları, riskli ürünlerin hızlı bir şekilde piyasadan çekilmesiyle tüketicinin korunmasını sağlar ve gerektiğinde ürün içeriğinin çevrim içi arayüzlerden kaldırılması için aracı hizmet sağlayıcılara ve iktisadi işletmecilere talimat verir.

Yetkili kuruluşun çevrim içi arayüzlerde kullanıcıları uyaran bildirimleri sunma yetkisi de bulunmaktadır. Bu bildirimler, üründe bir risk mevcut olduğunda son kullanıcının dikkatini çekmek için belirgin bir şekilde gösterilir. Bu düzenleme, riskli ürünlerin alıcı tarafından kolayca fark edilmesini sağlayarak, tüketici bilincini artırmayı ve güvenli alışveriş yapılmasını sağlamayı hedefler.

Bu yönetmelik 1 Nisan 2025 tarihinde yürürlüğe girecektir.

III. SONUÇ

"Uzaktan İletişim Araçları Yoluyla Piyasaya Arz Edilen Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliği," dijital ticaret ortamında tüketici güvenliğini artırmak amacıyla kapsamlı bir düzenleme sunmaktadır. Yönetmelik, çevrim içi satış kanallarında ürünlerin kalite ve güvenlik standartlarına uygunluğunu sağlamak için çeşitli taraflara sorumluluklar yüklemekte ve ürünlerin daha sıkı bir denetim sürecine tabi tutulmasını sağlamaktadır. Bu bağlamda, bilgi toplumu hizmet sağlayıcıları, aracı hizmet sağlayıcılar ve posta hizmet sağlayıcılar gibi çeşitli aktörlerin yetkili kuruluşlarla işbirliği yapmaları öngörülerek, piyasa güvenliği sağlanmakta ve risklerin minimize edilmesi amaçlanmaktadır.

Yönetmelik, çevrim içi satışta güvenliği sağlayacak birçok yenilikçi madde içerirken, ürün güvenliği ve uygunluğunun sağlanması için iktisadi işletmecilere belirli yükümlülükler getirmektedir. Tüketici güvenliğinin korunması adına aracı hizmet sağlayıcılara getirilen içerik kaldırma zorunluluğu, çevrim içi arayüzlerde kullanıcı bilgilendirmesi gibi uygulamalar, şeffaf bir dijital pazar yapısını desteklemektedir. Bu bağlamda, Yönetmelik, dijitalleşme ile hızla büyüyen çevrim içi ticaretin güvenilir ve yasal standartlara uygun olarak gelişmesine katkıda bulunacak sağlam bir çerçeve sunmaktadır.

Saygılarımızla. 01.11.2024